EURO 2016’nın 7.gününün de sonuna geldik. Benim için tahminsel açıdan güzel geçen bu günün Z Raporunda da maçları değerlendirelim.
İngiltere-Galler: Günün açılışı iki Britanya temsilcisi olan ve Ada basınının tabiriyle, büyük abi ile küçük kardeş’i karşı karşıya getirdi. Mücadele turnuvanın başından beri alıştığımız üzere dengede ve iki takımın birbirini tartması şeklinde sürüyorken Galler yaklaşık 35 metreden bir serbest vuruş kazandı. Topun başına geçen ise dünya yıldızı Gareth Bale idi. Bence Bale frikik vurma konusunda Ronaldo ile bayağı bir antrenman yapmış olmalı. Tabi bunun sonucunda da biraz boynuz kulağı geçmiş gözüküyor. Yorumumda her an her şeyi yapabilecek bir kaleci dediğim Joe Hart’ın de elinden geleni(!) yapmasıyla Galler 1-0 öne geçti. Bu maçta bir galibiyet almak onlar için bir galibiyetten fazlası tabi. Yıllardır İngilizlerin gölgesinde kalmışlar. Onlar için bir itibar mücadelesi ve her şeylerini ortaya koydular. Maçın ikinci yarısıyla beraber artık Galler’in tek derdi skoru korumaktı. Galibiyet dışında bir sonuca tahammülü olmayan İngilizler ise varlarıyla yoklarıyla saldırmaya başladılar. Başından beri neden oynamadığını anlamadığım Jamie Vardy başta olmak üzere Sturridge’i de oyuna aldıktan sonra dengeler değişmeye başladı. Ve Vardy golü nasıl kokladığını gösteren bir pozisyonla skoru eşitledi. Burada hakem ekibini de ayrıca kutlamak gerek. Orada topun defanstan geldiğini ceza sahası hakemi mi söyledi, orta hakem mi gördü bilemem ancak muhteşem bir gözlemdi. Sonrasında iyice kapanan Galler sadece 1 puanın derdine düştü. Fakat hiç bir dakika vites düşürmeyen İngilizler uzatma dakikalarında oyuna soktuları ikinci isim olan Sturridge ile öne geçerken küçük kardeşlerini rüyadan uyandırdılar. Yorumumda öncelikle 2-3 gol bahsinde başarılı oldum. Detaylarda ise Hart’ın güvensiz olduğundan bahsettim, golde inanılmaz hatalıydı. Bence de bir şekilde İngiltere kazanacak ama 1.35 orandan 1 oynayacaklar kesinlikle diken üstünde maç izleyecek dedim, 1-0’dan 90 artılarda gelen golle 2-1 kazanıldı. En keyif vereni de skoru doğru tahmin etmemdi tabii. Umarım faydalanan arkadaşlar olmuştur.
Ukrayna-Kuzey İrlanda: Bu maçla ilgili pek fazla yorum yapmak istemiyorum açıkçası. Benim ilk maçta izlediğim Kuzey İrlanda hiçbir varlık gösterememişti. Yine Almanya karşısında izlediğim Ukrayna ise bir şeyler yapmaya çalışmasıyla herkes gibi benim de favorimdi. Her şeye rağmen pek taraf bahsine bulaşmayalım dedim. Alt’ın oranı da çok düşük olunca iki beceriksiz takımın maçına 2.70 orandan 0-1 gol önerdim sizlere. Ancak 90+6’da gelen golden sonra uzaktan kumandayı da kırdım haliyle. Bu kadar şanssızca basketbol tabiriyle 3’te 3 anlamına gelen “triple double” yapmama engel olan bu mücadele için daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. Burayı haketmeyen 2 takım, en kısa sürede bavullarını toplayıp evlerine dönecektir.
Almanya-Polonya: Bu maç için sizlere çok sayıda uyarıda bulundum. Almanya’nın santraforsuz çıktığını görürseniz kesinlikle 0-2 çifte şans oynamanız yönünde. Almanların Ukrayna ile oynadığı ilk maçının sonrasında Z raporunda uzun uzun yazdım. Günümüz futbolunda santrafor oynatmadan kanatlarla işi bitirme ekolünün yeri yok. Ancak Löw’ün ne yapmaya çalıştığını gerçekten anlamıyorum. Benim gördüğümü o da göremiyor değildir mutlaka. E bir bildiği var da diyemiyorum, ilk maçtaki futbol da ortada bugünkü de. Rakibin kilidini açamıyorlar çünkü defansı yıpratamıyorlar. İnşallah Löw bu sistemde ısrar eder de biz bunun ekmeğini bahis olarak yeriz diyorum artık. Çok baskılı oynadılar, tek kale oynadılar buna lafım yok. Zaten eldeki kadro kalitesi farkı böyle bir oyunu gerektiriyor yani Polonya’nın da istediği bu. Ama kilidi açabilmek için kale kapısını ortadan kırabilmek için biçilmiş kaftan olan Mario Gomez’i orada yanında oturtup 1.70’lik Mario Götze ile bunu yapmayı denersen Çeyrek Final’den eve dönersin Löw efendi diyerek kendisine son uyarımı yapıyorum.
Herkese bol şanslar dilerim.